SEYİRCİNİN GÖZÜNDEN: ANKARA’NIN TİYATRO RUHUNA BİR YOLCULUK
Fuaye Ankara
Fuaye Ankara seyirci topluluğu olarak Ağustos 2023’ten beri Ankara’nın sahnelerini, tiyatro ekiplerini ve eserlerini özenle takip ediyoruz. İzlediğimiz her oyun sonrası düzenlediğimiz fuaye söyleşileriyle, sanatın izleyiciler üzerindeki etkilerini konuşuyor, tiyatro dünyasına dair farklı bakış açıları yakalamaya çalışıyoruz. Topluluğumuzun temel amacı, Ankara’nın köklü seyirci kültürüne katkı sağlamak ve seyircilerin tiyatroya dair eleştirel bir göz kazanmalarına yardımcı olmak. Ankara’nın unutulmaya yüz tutmuş fuaye kültürünü yeniden canlandırmak adına çeşitli söyleşi etkinlikleri düzenleyerek tiyatro alanında emek verenleri seyircilerle bir araya getiriyor ve bu sayede, sahne sanatlarının yalnızca izlenen bir gösteri değil, izleyici ile etkileşim içinde yaşayan bir deneyim olduğu fikrini canlı tutmayı hedefliyoruz. Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz 60’ın üzerinde fuaye söyleşisiyle çeşitli sahnelerde birçok oyunu deneyimleme fırsatı yakaladık. Her söyleşi, tiyatro dünyasına dair daha fazla şey öğrenmemizi sağladı.
Pandemi Öncesi ve Sonrası: Tiyatronun Yeniden Doğuşu mu?
Pandemi süreci, pek çok alanda olduğu gibi tiyatro dünyasında da dönüm noktası oldu. Uzun bir süre seyircisiz ve desteksiz kalan sahneler, pandemi sonrası yeniden hareketlenirken TÜİK ve Devlet Tiyatroları raporları, tiyatro izleyici sayısında belirgin bir artış olduğunu işaret ediyor. Bu “canlanma”, özellikle Ankara Devlet Tiyatrosu (DT) gibi köklü kurumlarda güçlü bir şekilde hissediliyor. Ancak, bu raporlar her şeyin yolunda olduğuna dair bir yanılsama yaratabiliyor; ödeneksiz tiyatroların ne denli zorlu koşullarda var olmaya çalıştığını bilmeden bu canlanmanın yalnızca yüzeyde kaldığını söylemek mümkün.
Cumhuriyet’le Gelen Sanat Mirası ve Ankara Seyircisi
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren kültür ve sanatın da başkenti hâline gelen Ankara, bu süreçte tiyatro başta olmak üzere birçok sanat dalında da önemli bir yer edindi. Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) gibi köklü yapılar, başkentin sanatsal kimliğine katkı sağladı; bu sayede “Ankara seyircisi” olarak adlandırılan kendine has, bilinçli ve eleştirel bir seyirci kitlesi ortaya çıktı. 1960’lar ve 70’lerdeki tiyatro gelişmeleriyle birlikte, başkentte oluşan bu seyirci kitlesi, yalnızca izleyici değil, oyunları tartışan ve eleştirilerini cesurca dile getiren bir profil çizdi. Özellikle Ankara Devlet Tiyatrosu’nun güçlü etkisiyle şekillenen bu seyirci kitlesi, oyunlardan beklentisi yüksek, eleştirel bir yaklaşıma sahip bir topluluk olarak tanımlanabilir.
(…)