DAS AUGENBLİCK MAL FESTİVALİ VE ÇOCUK / GENÇLİK TİYATROSU ÜZERİNE

Ebru Tartıcı Borchers

 

Odağına festivallerin konduğu bu sayı için, bu yıl benim de seçici kurulunda yer aldığım, Almanya’nın en büyük çocuk ve gençlik oyunları festivali olan Das hakkında yazmak istedim.

Her iki yılda bir, Almanya sınırları içerisinde prömiyer yapmış olan tüm çocuk ve gençlik oyunları bu festivale başvurabiliyor. Almanya Aile ve Gençlik Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve ASSITEJ önderliğinde on iki kurum ve kuruluş tarafından desteklenen festival, kurumsal tiyatrolarla özel tiyatroların tamamına eşit şartlar sunarak en iyi çocuk ve gençlik oyunlarını bir araya getirmeyi hedefliyor. Mayıs ayında Berlin’de düzenlenen etkinlik, Avrupa’daki en kapsayıcı programlardan biridir. Das Augenblick Mal! Festivali’nden yola çıkarak çocuklar için tiyatro yapmanın kelebek etkisi üzerine düşünmek, bizim ülkemizde henüz yeterince önemsenmeyen bu alanın aslında ne kadar önemli olduğuna dikkat çekelim istiyorum.

On yıl önce reji okumak, daha fazla yönetmen tanımak, yeni bir dil, başka metotlar ve farklı düşünme biçimleri öğrenmek ya da keşfetmek için Almanya’ya geldiğimden beri, beni en çok şaşırtan -oyunculuk eğitimindeki ortaklıklara rağmen tiyatronun diğer birçok alanında karşılaştığım- yaklaşım farklılıkları oldu. Bu farklılıkların kendini en çabuk gösterdiği alanlardan biri de çocuk ve gençlik tiyatrosu.

Bu yazıda hem festival hem de çocuk ve gençlik tiyatrosu konularına değinmek, daha doğrusu bu iki konuyu yan yana ele alarak gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Bu arzumun ilk nedeni, ortak bir dili konuşan ve ortak tiyatro yapan Almanya, İsviçre ve Avusturya’da, on altı yaşına kadar olan seyirci kitlesinin “genç seyirci” olarak tanımlanması. Genç seyirciler için hazırlanacak olan prodüksiyonlarda, seçilen oyuna ve anlatma biçimine göre oyunun dramaturgu, yönetmeni ve tiyatronun pedagogu ile birlikte bir yaş aralığı belirleniyor. Eğer tiyatro, öncesinde belli bir yaş grubunu hedeflemiş ise oyun seçimi o yaş grubuna göre yapılıyor. Ancak yüksek finansal desteğe, pedagoglarla birlikte çalışma imkânına, provalara hedeflenen seyirci kitlesinden çocukların gelmesi olanağına ve repertuarlarında oyunların uzun soluklu sürekliliği gibi önemli avantajlara sahip olsalar da yaklaşımlarımız arasındaki fark, benim gözlemlediğim kadarıyla işin ilk adımından başlıyor. (…)

 

devamı için ABONE OL