MÜZİKAL TİYATRODA ÇAĞDAŞ BİR SOLUK: HAMİLTON

Zeki Tüzün

Müzikal tiyatronun hem sanatsal hem de ticari açıdan büyük bir öneme sahip olduğu yadsınamaz. Geleneksel tiyatrodan farklı olarak müzikal tiyatro; şarkılar, danslar ve diyaloglarla anlatıyı çok boyutlu bir şekilde seyirciyle buluşturmakta ve izleyicinin farklı sanatsal disiplinlerin bir arada harmanlandığı gösterinin ardında geleneksel tiyatrodan farklı bir deneyim yaşamasını sağlamaktadır. Müzikal tiyatro, yalnızca Broadway veya West End gibi büyük sahnelerde değil, dünya genelinde farklı kültürel platformlarda da kendine yer bulmuş ve kendisine büyük bir hayran kitlesi oluşturmuştur.

İlk gösteriminden bu yana büyük ilgi gören Hamilton, çağdaş müzikal tiyatroda çığır açan bir eser olarak hem sanatsal seçimleri hem de kültürel etkileriyle dikkat çekti. Lin-Manuel Miranda tarafından yaratılmış olan Hamilton, çok kısa bir sürede, yalnızca bir müzikal olmanın ötesinde, küresel bir fenomen hâline geldi. İlk olarak 20 Ocak 2015’te New York Public Theater’da sahnelenen müzikal, büyük beğeni topladıktan sonra 6 Ağustos 2015’te Broadway’deki Richard Rodgers Theatre’da resmî açılışını yaptı. Bu açılış, müzikalin büyük bir kültürel ve sanatsal yankı uyandırmasına neden oldu. 2016 Tony Ödülleri’nde 16 dalda ödüle aday gösterilen Hamilton, 11 Tony Ödülü kazanarak büyük bir başarı elde etti. Benzer şekilde, Londra’daki ilk gösteriminin ardından 2018 Olivier Ödülleri’nde 13 dalda adaylık kazanıp 7 ödül aldı.

Hamilton’un başarısının arkasında yatan sebeplerden biri, müzik ve tiyatro dünyasındaki normları yeniden tanımlaması. Geleneksel müzikal tiyatronun sınırlarını zorlayarak modern ve gelenekseli bir araya getiren bu eser, bir kültürel fenomen hâline geldi. Eser, tarihi bir anlatı sunmasının ötesinde, müziği, sahne tasarımı, kostümleri ve koreografisi ile modern sanatın sınırlarını zorlamakta.

Lin-Manuel Miranda, Hamilton müzikalinde Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu babalarından Alexander Hamilton’ın hayat hikâyesini ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlık mücadelesini anlatmaktadır. Ancak Miranda’nın henüz masa başında bu eseri, hip-hop, R&B, pop ve soul müzik türlerini bir arada kullanılarak kurgulama kararı, farkında olarak ya da olmayarak, eserin daha yaratım aşamasındayken dahi geleneksel müzikal tiyatro yapımlarından farklı bir yapıya sahip olmasını sağladı. (…)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

devamı için ABONE OL