MEHMET ÖZGÜR’LE TİYATRO VE OYUNCULUK ÜZERİNE
Röportaj: Dinçer Ateş
Önce deneyimlerinizden hareket edeceğiz. Çok sayıda bilgi var internette dolaşan ama sizin pencerenizden bize kendi hayat hikayenizi özetleyebilir misiniz?
Mehmet Özgür: Tabii. Öncelikle hoş geldiniz, dünyanın en güzel şehri dediğimiz Antalya’dasınız bugün, ben de bu güneşin altında bundan faydalanan insancıklardan birisiyim aslında. Öyle çok büyütülecek bir noktada değilim, işte o sinema oyunculuğu falan filan onlar değil, tamamen Instagram profilinde yazdığı gibi insan olarak bakıyorum kendime. Bu kentte büyüdüm, Antalya’nın Korkuteli ilçesinde doğdum. İnternette birçok yanlış bilgi var hakkımda, sizin verdiğiniz fırsatta bunları da düzelteyim isterim aslında. 1970 yılında Antalya’nın Korkuteli ilçesinde doğdum. Aklımın yettiği ilk günden beri tiyatrocu olacağımı, tiyatro oyuncusu olacağımı söylüyordum. Neden bunu söylüyordum hiçbir bilgiye sahip değilim ama sonradan deneyimledikçe neden öyle olduğunu, oradaki manayı keşfetmeye başladım. Çünkü ben bunu söylerken daha evvelinde Korkuteli’nden çıkmış bir oyuncu, bir tiyatro sanatçısı yoktu. Ailemde zaten yoktu. 1988 yılında bu tiyatroya geldim, dönemin sanat yönetmeni abime ben oyuncu olacağım dedim. Beni o gün bir provaya çağırdı. Orada bir laz rolünü oynayan bir arkadaşımız vardı. Sonra olacak ya işte bir tartışma çıktı ve o rolü oynayan arkadaşımız provayı terk etti. Bana “Sen bunu oynayabilir misin?” dediler. Dedim “Ben oynarım tabii ki, niye oynamayayım?”. Attılar beni sahneye. Rolü aldım ve o gün bugündür de bu tiyatronun bir emekçisiyim. Aralıksız, işte 88 yılından beri bugüne kadar bu tiyatronun her biriminde çalışarak bugün bu tiyatronun sanat yönetmeni olarak hizmet ediyorum. Ömrümün sonuna kadar da kısmet olursa bu tiyatroya hizmet etmeye devam edeceğim.