DÖRDÜNCÜ MERHABA

Dinçer Ateş

Bu sayıyla bir yılımızı dolduruyoruz. Sahne sanatlarının ortak ya­yın platformu olmanın esenliği içindeyiz. Yazarlarımıza, okuyucu­larımıza, Krom Medya’ya bir kez daha teşekkür ederiz.

Her festival bir okul. Evet, formal bir eğitim programı değiller fakat buralarda paylaşılan görgü ve ufuk, formal olarak edinile­cek türden değil. Çünkü en az seyirci kadar düzenleyenleri ve et­kileşime giren ekipleri etkiliyorlar. Böylece sektörün bilgisi, bakış açısı, düşüncesi gelişiyor. Birçok fikir, deneyim, yönelim buralarda oluşuyor. Birçok performans buralarda görücüye çıkıyor, tanınıyor. Nitelikli seyirci de buralarda oluşuyor. Sadece sektörü değil yapıl­dıkları yeri de kültürel anlamda geliştiriyor, renklendiriyor ve daha yaşanabilir hâle getiriyorlar.

Dünyada irili ufaklı, birbirinden farklı, tematik, özgün; kimi yeni­liklerle dolu kimi geleneksel, önemli festivaller yapılıyor. Gerek sa­natsal gerekse ekonomik anlamda sektörün kalbi buralarda atıyor.

Türkiye’de de türlü zorluklarla yapılan birkaç yaygın ve niş iş var. Ülkemizin kapasitesi ve sahip olduğu fırsatlara kıyasla -nadir ka­lan bu örnekler dışında- henüz iyi bir yerde olduğumuzu söyle­mek zor. Kreatif sektörlerde en önemli sorun, ekosistem oluştur­ma zorluğu. Kamuyu, belediyeleri, üniversiteleri, sivil toplumu, özel girişimleri canlandıracak, sürdürülebilir kültür politikalarına ihtiyaç duyulduğu çok açık. Fakat genel bir hevessizlik içindeyiz. Maalesef sanat faaliyetleri turizmin ağırlığıyla gölgeleniyor, ye­şerme olanağı bulamıyor.

Diğer yandan bir de “sen, ben, bizim oğlan” anlayışıyla yapılan fes­tivaller var. Yaptıkları işi araçsallaştırıyorlar. Bir şekilde buldukları desteği, ötekileştirici, kişisel ya da siyasal tercihlerle kullanıyorlar. Oysa festivaller ilkeleriyle, seyircileriyle, katılımcılarıyla köklenir ve sadece festivaller ekip seçmez, iyi seyirciler ve ekipler de festi­val seçer…

Önümüzdeki sayının dosya konusu “Seyircinin Evrimi” olacak. Sahnenin nereden nereye gittiği üzerine çokça konuşuluyor. Ya se­yirci? Sahnenin muhatabı, iyisiyle, kötüsüyle nasıl bir değişim ya­şıyor ve bu, sahneyi nasıl etkiliyor? Gelecek sayımızda bu ve benzer sorulara çok yönlü olarak bakmaya çalışacağız.

Dosya konusuyla ilgili ya da sahne sanatlarını il­gilendiren diğer konulardaki özgün yazılarınızı, oyun eleştirilerinizi 15 Kasım 2024’e kadar bekliyoruz. Yazı gön­dermek için buraya tıklamanız ve dosyaları yüklemeniz yeterli.

Dergimizi incelemek, abone olmak için bu linki tıklayarak satın alabilir ve dergimize destek olabilirsiniz.

İyi okumalar…

 ABONE OL