TİYATRODA YENİ MEKÂN ARAYIŞLARI
Öncü Alper
20. yüzyılda yaşanan siyasi, ekonomik ve toplumsal dönüşümlerin tiyatro sanatında da yansımaları oldu. Bu yansımalar, oyunculuk, dramaturji ve reji dilini etkilediği kadar sahne düzenini, mekânı da etkiledi. Yaşadığımız yüzyılın ünlü yönetmenlerinden Peter Brook, Boş Alan kitabında sahne için “Herhangi bir boş alanı alıp işte bir sahnedir diyebilirim.” der ve tiyatro için yeni mekânların kapısını açmış olur. İzlenen her yerin sahne olarak tanımlanması günümüzde yaygınlaşan alternatif tiyatrolara, sahnenin teknik altyapısından seyirci koltuklarının dizilişine kadar geniş bir serbestlik sağlar. Sokaklardan, otellere, bekleme salonlarına, metro istasyonlarına kadar yayılan gösterimler, apartman katlarında sahneye dönüştürülmüş alanlara kadar uzanır. Tam anlamıyla her yer sahneye dönüştürülür. Kurulması geleneksel sahnelere göre oldukça ekonomik, kısıtlı aydınlatma imkânları, seyirci dizilimini rahatlıkla değiştirebileceğiniz sandalyeleri ve siyaha boyanmış duvarları ile bu yeni sahneler “kara kutu (black box) sahne” olarak adlandırılır. Kara kutu sahne ile özgür bir mekân düzenlemesinin anahtarını eline geçiren tiyatrocular, gösterimlerin sayısı ve çeşitliliğini hızla artırarak seyircilerini bu yeni mekânlara davet eder.
Bütün dünyada yaygın olan bu yeni sahne formu son 15 yılda İstanbul başta olmak üzere Türkiye’deki alternatif tiyatrolarda tercih edilir hâle geldi. 15 yıl önce İstanbul’da ortaya çıkan ve kara kutu sahneyi tercih eden tiyatroların oyunlarını izlediğimizde bu yeni mekân anlayışı ilk başta seyirciye tuhaf ve konforsuz gelse de sonradan ilgisini çeker. Bu tarz mekânlarda izlediğimiz oyunların 2-3 kişilik hatta tek kişilik, genelde anlatı tiyatrosu tarzında ve küçük prodüksiyonlar olduğunu görürüz. Sahne üzerinde çoğu zaman, yeni tiyatro yazarlarının yazdığı doyurucu metinler ve profesyonel oyunculuklar ile karşılaşılır. Hem mekânın hem de bu mekânda oyun sahneleyen kişilerin samimiyeti seyirciyi büyüler. Seyirci sayısındaki artış sahne sayısında da artışa neden olur.