TİRAT – SÖZSÜZ OYUN

Samuel Beckett [Çeviri: Hamit Çalışkan]

(Çöl. Göz kamaştıran bir parlaklık.)

Adam sahnenin sağından sırtüstü içeri fırlatılır. Düşer, hemen ayağa kalkar, tozunu silker, yana döner, düşünür.

Sağ taraftan düdük sesi gelir. Düşünür, sağa gider. Derhal sahneye geri atılır, düşer, hemen kalkar, tozunu silkeler, yana döner, düşünür.

Sol taraftan düdük sesi gelir. Düşünür, sola gider. Derhal sahneye geri atılır, düşer, hemen kalkar, tozunu silkeler. Yana döner, düşünür.

Sol taraftan düdük sesi gelir. Düşünür, sola yönelir, tereddüt eder, bir kez daha düşünür, durur, yana döner, düşünür. Yukarıdan küçük bir ağaç iner. Yerden bir metre yükseklikte tek bir dalı vardır ve dalın ucunda yerde yuvarlak bir gölge oluşturan birkaç palmiye yaprağı bulunmaktadır. Düşünmeye devam eder.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Döner, ağacı görür, düşünür, ağaca doğru gider, gölgesinde oturur, ellerine bakar. Yukarıdan bir terzi makası iner, yerden bir metre yükseklikte ağacın önünde durur. Adam ellerine bakmaya devam eder.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Yukarı bakar, makası görür, alır ve tırnaklarını kesmeye başlar. Palmiye bir şemsiye gibi kapanır, gölge yok olur. Makası bırakır, düşünür. Yukarıdan, üzerinde kocaman harflerle SU yazılı mini­cik bir sürahi iner, yerden üç metre yukarıda durur. Düşünmeye devam eder.

Yukarıdan bir düdük sesi gelir. Adam yukarı bakar, sürahiyi görür, düşünür, kalkar gider, altında durur, yakalamaya çalışır ama başaramaz, vazgeçer, yana döner, düşünür. Yukarıdan, küp biçiminde büyük bir kutu iner. Adam düşünmeye devam eder.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Adam döner, kutuyu görür, kutuya bakar, sürahiye bakar, düşünür, kutuya doğru gider, kutuyu alır, götürüp sürahinin altına koyar, sağlamlığını kontrol eder, üzerine çıkar, sürahiye yetişmeye çalışır ama başaramaz, kutudan iner ve eski yerine taşır, yana döner, düşünür. Yukarıdan ikinci, ama daha küçük bir kutu iner. Adam düşünmeye devam eder.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Döner, ikinci kutuyu görür, kutuya ve sürahiye bakar, ikinci kutuya doğru gider, kutuyu alır, götürür sürahinin altına yerleştirir, sağlam olup olmadığını kontrol eder, üzerine çıkar, sürahiye uzanmaya çalışır ama başaramaz, vazgeçer. Aşağı iner, ikinci kutuyu alır ve yerine götürür, durur, biraz daha düşünür, kutuyu yere bırakır, büyük ku­tuya gider, yerden alır, gider, küçük kutunun üzerine koyar, kutuların sağlamlığını kontrol edip üzerine çıkar, kutular devrilir, adam yere düşer, hemen ayağa kalkar, tozunu silkeler, düşünür. Küçük kutuyu alır, büyük kutunun üstüne koyar, sağlamlığını kontrol eder, kutuların üstüne çıkar, tam sürahiyi tutmak üzereyken sürahi biraz yukarı, adamın ulaşamayacağı bir yere çekilir. Aşağı iner, düşünür. Kutuları yerine taşır, yana döner, düşünür. Yukarıdan üçüncü ve daha küçük bir kutu iner. Adam düşünmeye devam eder.

Yukarıdan bir düdük sesi gelir. Adam döner, üçüncü kutuyu görür, kutuya bakar, düşünür, yana döner, düşünür. Üçüncü kutu yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Yukarıdan, sürahinin yanından bir ip sarkıtılır. Tırmanmayı kolaylaştırmak için ipe düğümler atılmıştır. Adam düşünmeye devam eder.

Yukarıdan düdük sesi duyulur. Adam bakar, ipi görür, düşünür, ipe doğru gider, tırmanır. Tam sürahiye yetişmek üzereyken ip bağlı bulunduğu yerden kopar ve adam yere düşer. Adam düşünür, makası arar, görür. Gider ve makası alır, ipe gider ve ipi makasla kesmeye başlar. İp yukarı çekilir, adamın ayakları yerden kesilir, adam bırakmaz, ipi kesmeyi başarır, ipten düşer, makası düşürür, yere devrilir. Hemen ayağa kalkar, üstünü silkeler, düşünür. İp hemen yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Adam elindeki ip parçasıyla bir kement yapar ve sürahiyi kementle yakalamaya çalışır. Sürahi hemen yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Adam yana döner ve düşünür. Adam elinde kementle ağaca doğru yürür, dala bakar, döner ve kutulara bakar, tekrar dala bakar, kementi yere bırakır, kutulara gider, küçük kutuyu alır. Götürüp dalın altına yerleştirir, sonra büyük kutuya gider. Kutuyu alır, dalın altına götürür, küçük kutunun üstüne koymayı düşünmektedir. Duraksar, bir daha düşünür, kutuyu yere bırakır, küçük kutuyu alır ve büyüğün üstüne koyar. Sağlamlığını kontrol eder, döner, eğilir ve kementi yerden alır. Dal eğilip, ağacın gövdesine yapışır. Adam elinde kementle yerden doğrulur, döner ve ne olduğunu görür. Kementi yere bırakır. Yana döner ve düşünür. Kutuları yerlerine tek tek geri götürür, döner kementi alır ve kutulara gidip, kementi küçük kutunun üzerine özenle bırakır. Adam yana döner ve düşünür.

Sağ taraftan düdük sesi gelir. Adam düşünür ve sağa gider. Derhal sahneye geri atılır, yere düşer. Hemen ayağa kalkar, tozunu silkeler, yana döner, düşünür.

Sol taraftan düdük sesi gelir. Adam kımıldamaz. Ellerine bakar, makası arar, görür, gidip yerden alır, tırnaklarını kesmeye başlar, durur, düşünür. Parmağını makasın ağzı üstünde gezdirir, gidip makası küçük kutunun üstüne koyar, yana döner, yakasını açar, rahatlayan boy­nunu eller. Küçük kutu yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Adam makası almak için döner ve olanları görür. Yana döner ve düşünür. Adam gidip büyük kutunun üstüne oturur. Büyük kutu adamın altından çekilir. Adam yere düşer. Büyük kutu yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Adam yan tarafının üzerine düşmüş öylece yatmaktadır, yüzü kendisine bakan seyirciye dönüktür. Sürahi yukarıdan iner ve adamdan yarım metre kadar uzakta durur. Adam kımıldamaz.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Adam kımıldamaz. Sürahi biraz daha aşağı iner, adamın önünde sallanmaktadır. Adam kımıldamaz. Sürahi yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Dal eski haline döner, palmiye tekrar açılır, gölge yeniden oluşur.

Yukarıdan düdük sesi gelir. Adam kımıldamaz. Ağaç yukarı çekilir ve gözden kaybolur. Adam ellerine bakar.

SON

 

Kaynak: Absürd Tiyatro (Yayına Hazırlayan ve Çeviren: Hamit Çalışkan), İmge Kitabevi Yayınları, 2001, Ankara.

 

 ABONE OL