GAZZE MONOLOGLARI
Gazze Monologları, ASHTAR Tiyatrosu sanatçıları tarafından 2010 yılından itibaren yazılan tanıklıklardan oluşuyor. Ekim 2010’dan bu yana yazılan monologlar, dünyanın dört bir yanında yankı buldu ve 18 dile çevrildi. Ne yazık ki, bu 18 dil arasında Türkçe yok. gazamonologues.com sitesinden detaylı bilgi alınabiliyor ve destek verilebiliyor. Bu metinler arasından, İsrail’in 17 Ekim 2023’te Gazze’deki Al-Ahli Baptist Hastanesi’ne yaptığı korkunç saldırının ardından tiyatro oyuncusu ve yönetmen Ali Abu Yasine’in 18 Ekim 2023’te yazdığı Dostum başlıklı mektubu sizlerle paylaşıyoruz. Sonraki sayılarımızda da Gazze Monologları’ndan yayımlamaya devam edeceğiz.
DOSTUM
Ali Abu Yasine
(Çeviri: Mehmet Selim Özban)
Dostum,
Ne zaman Gazze hakkında bir şeyler yazmamı istesen hemen oturur yazardım sana. Gazze’yi anlatırdım, yaşadıklarımızı ve yaşayamadıklarımızı… Bu kez günlerce sustum, çünkü kelimeler benden kaçıp uzaklaştı. Neden diye soruyorum kendime. Belki yaşadıklarımızın dehşetinden, çünkü bu sabah çılgın bir füze, komşumuzun evini yerle bir ettiğinde ve enkazı evimizin üzerine çöktüğünde mucizevi bir şekilde hayatta kaldık. Belki de gördüklerimin tüm kelimelerden daha anlamlı olduğunu hissettiğim için mi? Yoksa 75 yıldır maruz kaldığımız kıyım, kuşatma, açlık ve devlet terörizminin ortasında davamızın haklılığından bahsetmenin artık bir faydası olmadığına kanaat getirdiğim için mi?
Dostum, dün İsrail işgal güçleri Gazze’deki Baptist Hastanesi’ni bombaladı ve şu ana kadar 500’den fazla insan şehit oldu. Parçalara ayrıldılar ve bir et yığını hâline geldiler.
Oyun yazarları olarak, tiyatro tarihinin en büyük trajedilerden birinin Antigone olduğunu biliyoruz; Kral Kreon, Antigone’nin kardeşini gömmeyi reddeder ve bu sahneden sonra aralarında geçen diyalog, ölümden sonra bile insan olma şerefinin ne anlam taşıdığı etrafında döner. Kardeşinin cesedini önünde gören Antigone, onu gömmeden bırakmaya dayanamaz. Baptist Hastanesi katliamından sonra gördüğümüz kafasız, elsiz, ayaksız cesetler ise çağımızın yeni trajedisidir.
Hastane enkazında yaşlı bir kadın, bir hemşireye seslenerek şunları söylüyordu: “Oğlum, şurada yatan eli bana ver. Yüzüğünden tanıdım. Sabah haberleri izlemek için sandalyeye oturmama yardım ettiğinde tutunduğum kızımın eli o. Benim için televizyonu açan el o. Sabah gitmeden önce elimi tuttu ve benim selamladı o el. Beni her zaman saran ve omuzumu okşayan el o. Saçlarımı tarayan ve tırnaklarımı kesen el o. O el, oğlum, o el, son günlerimde tüm gücümün kaynağıydı. O eli bana ver ki ona son öpücüğümü vereyim, böylece kızımın bedenine daha fazla sahip olma ihtiyacı duymayayım.”
Dostum, daha fazla ne yazabilirim, bilmiyorum. Eğer bu yazdıklarımı anlamlı bulan birileri varsa oku onlara ve teşekkürlerimi ilet. Çünkü biliyorum ki büyük kalpleri, insani tutumları ve ilkeleri olan özgür insanlar bugünlerde çok azaldı.
Gazze’den sevdiğim Laval’a ve hayran olduğum Paris’e. Bir gün buluşacağız, bu dünyanın diğer sakinleri gibi özgür olduğum zaman.
18 Ekim 2023