ÇAĞDAŞ SANATIN İÇERİKSİZLEŞMESİ: KAPİTALİZMİN SANATA YABANCILAŞTIRICI ETKİSİ VE KÜLTÜREL HEGEMONYA

Ekrem Arslan

 

Sanat, insanlığın en eski ifade biçimlerinden biri olarak her dönemde toplumun bir yansıması oldu ve tarih boyunca birçok kez ideolojik ve inançsal manipülasyonlar amacıyla, iktidar yarışı içerisinde olan aktörler tarafından kullanılageldi. 1851 yılında Londra’da inşa edilen Crystal Palace’ın ev sahipliğini yaptığı Büyük Sergi (Great Exhibition) ile beraber sanat, bambaşka bir hâl alacak yeni bir serüvene başladı. Bu yenilik, kapitalizmin sanatçı ve eseri birbirinden koparırken, estetik ve sezgisel kaygıları bir tarafa atıp, ticari ve endüstriyel çıkarlar doğrultusunda yaratımı yeniden şekillendirebileceğini keşfetmesiydi.

Büyük Sergi, dünyanın dört bir yanından gelen ürünlerin, teknolojik icatların ve sanat eserlerinin sergilendiği bir fuardı. Ancak bu sergi, sanatın ve zanaatın ticari bir meta hâline gelmesinin de başlangıcıydı. İlk defa sanat eserlerini görmek için ziyaretçilerden para istendi. İbadethane duvarlarında bedavaya erişilebilen sanat, bundan sonra sadece ücretini ödeyebilenlere hizmet ediyordu. Bu yeni dönemde sanat, herkes için erişilebilir ve demokratik bir alan olmaktan çıkacak ve bu durum sanatın “seçkin” bir etkinlik olarak kalmasına ve toplumsal eşitsizlikleri pekiştirmesine sebebiyet verecekti. Seyirci sanatı tüketirken artık kendi toplumsal konumunu da sergilemeye başlayacak, sergilenen eserler ise sadece estetik değerleriyle değil, aynı zamanda ticari potansiyelleriyle de değerlenir olacaktı. Sanat, kapitalist sistemin bir parçası hâline gelirken, üretim ve tüketim döngüsüne de dahil oldu. Bu durum, sanatın özerkliğini kaybetmesine ve piyasa koşullarına tabi olmasına yol açtı.

Sanat müstesna bir yaratım aracı olmaktan çıkıp özerkliğini yitirirken sanatçılar da artık sadece kendi estetik kaygıları doğrultusunda değil, aynı zamanda piyasanın taleplerine göre eserler üretmek zorunda kaldılar ya da tercih ettiler. Büyük Sergi, bu sürecin hızlandığı bir dönüm noktasıydı. Sergilenen eserler, sanatın ticari bir meta hâline geldiğinin açık bir göstergesiydi. Sanat yalnızca bir ifade aracı olmaktan çıktı ve aynı zamanda bir yatırım nesnesi ve statü sembolü hâline de geldi. (…)

devamı için ABONE OL