SAHNEDE İDEOLOJİNİN İZLERİ: TÜRK TİYATROSUNDA DRAMATİK YAPI VE İDEOLOJİK TAŞIYICILIK

Şebnem Telci Dereli

Türk tiyatrosu, geleneksel seyirlik oyunlardan modern sahne eserlerine uzanan tarihinde, dramatik yapıyı bir ideoloji taşıyıcısı olarak kullanagelmiştir. Her dönemde tiyatro sahnesi, egemen düşüncelerin pekiştirildiği veya muhalif fikirlerin dile getirildiği bir mecra işlevi görmüştür. Özellikle modernleşme sürecinde tiyatro, belirli ideolojilerin topluma aktarılması konusunda kurucu bir rol üstlenmiştir. Örneğin Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde tiyatro, adeta Batılılaşma ideolojisinin “ışığı altında” toplumu dönüştürme misyonu ile yüklüydü. Bu yazıda, Türk tiyatrosunun tarihsel gelişimi içinde dramatik yapının ideolojik işlevlerini; karakter, zaman-mekân ve çatışma unsurlarının ideoloji üretmedeki rolünü; geleneksel tiyatronun ideolojik taşıyıcılığını ve çağdaş örnekleri inceleyeceğiz. Hem metin analizleri hem de sahneleme pratiklerinden örnekler vererek, sahnede ideolojinin izlerini sürmeye çalışacağız.

Gelenekten Modernleşmeye: Türk Tiyatrosunun Tarihsel Gelişimi ve İdeoloji

Geleneksel Türk tiyatrosu -Karagöz, meddah, ortaoyunu gibi formlar- Osmanlı toplumunun kültürel kodlarını yansıtan dramatik yapılara sahiptir. Bu oyunlar, yüzyıllar boyunca değişen toplumsal ve siyasal koşullara paralel biçimde şekillenmiştir. Karagöz oyunları başlangıçta tasavvuf ve mahalle kültürü gibi öğelerden beslenen alegorik hikâyeler sunarken Osmanlı’nın yenileşme hamleleriyle birlikte siyasi hiciv niteliği kazanmıştır. Karagöz’ün içindeki mizah ve taşlama unsurları “yeni insan” ideali doğrultusunda politize edilmiş, oyundaki Karagöz karakteri saraya karşı bir muhalefet sesine bürünmüştür. Örneğin, 19. yüzyıl sonlarında Karagöz oyunları, devlet büyüklerini veya bürokrasiyi hicvederek halkın hoşnutsuzluklarını perdeye taşıyordu. Cumhuriyet’in ilk yıllarında ise aynı geleneksel form, “inkılâp edebiyatı” esaslarına uygun biçimde modernize edilmeye çalışıldı; Karagöz oyunlarının dili sadeleştirildi, içerikleri resmî ideolojiyi destekleyecek şekilde dönüştürüldü. Meddah hikâyeleri ve ortaoyunu tuluatları da benzer şekilde, kimi zaman mevcut düzeni mizahi yolla eleştirmenin aracı olurken kimi zaman da toplumun değerlerini pekiştiren bir eğlence olarak işlev gördü. (…)

 

devamı için ABONE OL